Türkiye’de şiddet gören kadınların yaşam hakkını savunmak amacıyla “Yalnız Değilsin; Biz Varız!” sloganıyla 81 ilde “YaşamHak” projesini tanıtmak için yola çıkan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM üyesi Aylin Nazlıaka, proje kapsamında bir dizi ziyaret için Samsun’a geldi.
DOLU DOLU PROGRAM
Nazlıaka ve beraberindeki heyet, proje tanıtım toplantısı öncesinde Çarşamba’nın Eğercili Mahallesi’ni ziyaret ederek biyokütle santral alanını inceledi ve yurttaşlarla bir araya geldi. Ardından Atakum Belediyesi iş birliği ile Atakum Belediyesi Vedat Türkali Eğitim Sanat ve Kültür Merkezi’nde “YaşamHak” projesinin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM üyesi Aylin Nazlıaka, CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, CHP Kadın Kolları MYK üyeleri Füsun Sökmez ile Nejla Kaçan, CHP Samsun Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, CHP İlkadım İlçe Başkanı Metin Telatar, CHP Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik, CHP Atakum İlçe Kadın Kolları Başkanı Emine Kandemir, İYİ Parti İlkadım İlçe Başkanı Burcu Işıtan Satar, İYİ Parti Atakum İlçe Başkanı Selen Gülhan Çam, Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, Av. Gülay Deveci, Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol, Samsun Tabip Odası Başkanı Funda Furtun, Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Neşe Kangüleç, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı. Toplantı sonrasındaysa Atakum Kadın Kooperatifi üyeleri ile bir araya gelen Nazlıaka, Av. Gülay Deveci’den kooperatif hakkında bilgi aldı. Ardından Samsun Tabip Odası’nı ziyaret etti ve burada “YaşamHak” projesi kapsamında ücretsiz destek sağlamak adına protokol imzaladı. Nazlıaka daha sonra CHP Samsun İl Başkanlığı’na da ziyarette bulundu, akabininde ise Tütün İskelesi’nden denize öldürülen kadınların anısına yazma bağlanmış çelenk bıraktı. Son olarak Nazlıaka, Kanal ATA’da ekranlarında canlı yayınlanan Gündem Özel programında CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, CHP Samsun Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Füsun Sökmez ve Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’nin de yer aldığı programda “YaşamHak” projesi konuşuldu.
YAŞAM HAKKI İÇİN MÜCADELE
Atakum Belediyesi Vedat Türkali Eğitim Sanat ve Kültür Merkezi’ndeki “YaşamHak” proje tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan CHP Samsun Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, “Aslında bugün bu salonda kadına şiddeti kadın cinayetlerini konuşuyor olmaktan son derece üzgün olduğumu belirtmek isterim. Türk kadını tarih boyunca kocasıyla, oğluyla, babasıyla, kardeşiyle yan yana ve omuz omuza bir yaşam mücadelesi verdi. 5 Aralık 1934 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı kazandırdı. Oysa bizler şimdi bu salonlarda, sokaklarda yaşam hakkını aramak için mücadele veriyoruz. Toplumların temel taşı insan ve ailemizdir. Herkes dil, din, ırk, cinsiyet felsefi inanç, mezhep ayrımı yapılmadan kanunlar önünde eşittir. Bizler, yarınlara güvenle bakabilmek ve huzur içinde yaşayabilmek, geleceğe umutla bakan çocuklar yetiştirmek istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Güneşli, aydınlık ve güzel günlerin çok yakında olduğu inancı ile hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.” diye konuştu.
“BİR ERKEK OLARAK UTANIYORUM”
Yaşamın ekmekten, sudan daha önemli olduğunu söyleyen. CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, “CHP Kadın Kolları Genel Başkanımız ‘Yaşam haktır’ diyerek yollara düştü. Eğer memleketin devamını idame ettirmek istiyorsanız, yaşam lazım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ilk defa, bazı ülkeler diktatörlükle yönetilirken, Türk kadını ilk defa seçme ve seçilme hakkına kavuştu. Aradan yıllar geçmiş, kadın mücadelesi yol kat etmiş; 21. yüzyılda dünya 5.0 teknolojisi konuşurken o bizim örnek olduğumuz karanlık dönemden çıkmış ülkeler kadın hakları ve demokrasi konusunda bir sürü yol almışken CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ‘Yaşam haktır’ diyor. Bundan utanıyoruz. Bu ülkeyi bu duruma getirenlerden utanıyoruz. 2021 yılında kadınımızın üzerindeki baskı ve şiddet devam ediyor. Bir erkek olarak utanıyorum, insan olarak utanıyorum. Kadınlar eşlerinden şiddet görürken birileri hala üç maymunu oynuyor. Ama enseyi karartmayacağız, cumhuriyetin evlatları var; sizler varsınız. Enseyi karartmayacağız çünkü Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve cumhuriyetçiler, Atatürkçüler görev başında hep birlikte bu ülkeyi aydınlık yarınlara taşıyacağız” ifadelerini kullandı.
“KADIN HER ALANDA ÖNE ÇIKMALI”
Yaşam hakkının doğuştan kazanılmış en temel insan hakkı olduğunu söyleyen Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, “21. yüzyılda yaşam hakkını konuşuyoruz. Yaşam hakkı kutsaldır. Yaşam hakkının kutsal olduğunu, kadının onların esiri olmadığını zerre kadar inançları varsa bilmeleri gerekiyor. Çünkü son 20 yıldır artan oranda kocası, ailesi, sevgilisi tarafından her gün 2-3 kadın öldürülüyor. Diğer şiddet türlerini saymıyorum. Çocuğa şiddet keza yine öyle. Biz batı demokrasisinden 100 yıl önce Türk Medeni Kanunu’yla kadına eşitliği, bağımsızlığı sağlamıştık. Ne oldu bize? Örgütlenemedik. Kadınlar örgütlenemedi. Erkek kadın dayanışması sağlanamadı. Demokratik aileyi oluşturamadık. Türk Medeni Kanunu’nun hakkını veremedik. 6248 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ kadına şiddeti, çocuğa şiddeti engelleyen Türk Ceza Kanunu’ndan daha aydın daha özellikleri olan bir kanun. İstanbul Sözleşmesi yaptık. Kadına şiddeti düzenleyen ve yasal hükümleri uluslararası hukukla güçlendirdik, çerçevelendirdik. İstanbul Sözleşmesi geri alınmasına rağmen siz kadınların vicdanında, yüreğinde yaşıyor. Tüm bunlara rağmen kadına şiddeti, kadına her türlü şiddeti sadece silahlı öldürmeye yönelik, güç gösterisine dayalı değil diğer insan hakları unsurlarının zedelenmesine ilişkin tüm şiddet unsurlarını engelliyoruz. Bunun bir tek yolu var o da örgütlenmek ve demokrasiyi birlikte yaşam biçimi haline dönüştürebilmek. Bu toplum, doğada insan bir kadın ve bir erkekten oluşuyor. Biri olmadan diğerini var sayamayız. Bunun hem kadının hem de erkeğin beyninde yer etmesi gerekiyor. Kadın olmadan erkeğin, erkek olmadan da kadının doğada var olma olanağı yoktur ve dolayısıyla insanlığın da doğada gelişim olanağı yoktur. Birlikte demokrasiyi oluşturmamız yaşam biçimi haline getirmemiz bunun için de örgütlenmemiz gerekiyor. Sadece siyasi partilerde değil hayatın her alanında örgütlenmemiz gerekiyor. Muhtar, belediye, milletvekili seçimlerinde kısaca siyasi hayatın her alanında kadınların öne çıkması gerekiyor. Ve bizim de kadın lehine ayrımcılıkla desteklememiz gerekiyor” dedi.
KADINLARA EKONOMİK ALANDA DESTEKLER
Atakum Belediyesi’nin kadın alanındaki çalışmaları hakkında da bilgi veren Başkan Deveci, şu şekilde sürdürdü: “Biz sizin kadın örgütlenmenizi destekliyoruz ve bütün kadın örgütleri ile iş birliği yapmaya çalışıyoruz. Belediyede cinsiyet eşitliği birimi oluşturduk. Hem belediye birimlerinde hem de mahallelerde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Kadının iş hayatında yer bulması için gayret gösteriyoruz.Tüm yöneticilerinin kadın olduğu bir kadın kooperatifi oluşturduk. Kadın emeğini pazara çıkaracak, ona değer katacak ve kendi ailesi içinde dinamik olarak güçlendirecek olaylar arıyoruz. Meslek edindirme kurslarımız var. Ayrıca bir sivil toplum örgütüyle iş birliği yaptık. Özellikle kırsal alanlardaki kadınlarımıza bu bölgenin büyükbaş hayvan türü olan 25 çift Jersey düvelerini temin ettik. Tümünü gelir düzeyi düşük, eşi vefat etmiş, çocuğu şehit olmuş gibi öncelikleri olan kadınlara veriyoruz. Kadınlarımız onların bakımını yapacak daha sonra doğum olunca dişi düveyi ihtiyaçlı diğer komşusuna vererek zincirleme hayvancılık daha doğrusu kadın üzerinden hayvancılık yapılacak. Bu uygulama ile kadının ekonomik gücünün artırılmasına destek vermeyi amaçlıyoruz. Bu proje her gün gelişiyor, yeni projeler ilave ediyoruz. Sizden tek istediğim şey hem kadın kooperatifinde, hem kent konseyi kadın meclisinde, hem de siyasi alanlarda üyesi olduğunuz partilerin kadın kollarında örgütlenmeniz. Kadın hakları zemininde örgütlenin. Zaten o yol sizi aynı adrese götürür. Başlangıç olduysa ufuktaki adres aynı olur. Kadın kollarının hem hukuki hem ahlaki hem de kutsal bir yürüyüşü var. O da ‘Hak yürüyüşü yaşam hak yürüyüşü’. Bundan daha haklı bundan daha insani bundan daha hukuki talep ne olabilir? Yaşam haktır. Yolunuz açık olsun.”
“CUMHURİYETE VEFA BORCUMUZ VAR”
Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol ise, “Hepinizi Hacı Bektaş-ı Veli’nin insan sevgisiyle, Mevlana’nın hoşgörüsüyle, Ulu Önderimizin ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözleriyle selamlıyorum. Burada sizlere belediye başkanı olarak sesleniyorsam bunu öncelikle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyum. Avrupa ülkelerinden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk kadın devrimcisidir bunu unutmayalım. Biz kadınlar Cumhuriyet’in kazanımlarını asla kaybetmeyeceğiz. Millet İttifakı’nı iktidara kadınlar taşıyacak. Bu bizim görevimiz. Her eğitimli kadının Cumhuriyet’e vefa borcu vardır. Yaşamak haktır, bize lütuf değildir. Kadın cinayetlerini ve çocuk istismarlarını kınıyoruz. Kadınlar çarşıda pazarda hamile hamile de dolaşacaklar, sahilde de yürüyecekler, miting alanında da olacaklar. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na selam olsun. Çünkü kadın kotasının yüzde 50 olması için TBMM’ye önerge verdi. Diğer siyasi partilerin de desteklemesini istedi. Çok teşekkür ediyorum” sözlerini kaydetti.
“KADINLAR ŞİDDET SARMALI İÇİNDE”
CHP Kadın Kolları’nın yurt genelinde yaptığı çalışmaları ve hedefleri anlatan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM üyesi Aylin Nazlıaka, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalizme karşı 102 yıl önce yaktığı o meşale halen bu salonda dipdiri yanıyor. Kuruluşun kenti, kurtuluşun aklı olan bu cumhuriyet kentinde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. İstanbul Sözleşmesi’nin fesih konusu henüz gündemde bile değilken kadına yönelik şiddetin nasıl bir sarmala dönüştüğünü, kadınların bu şiddet sarmalından kurtulamadıklarını görerek bir proje hayata geçirmeliyiz dedik ve 5 Aralık’ta kadının seçme ve seçilme hakkına sahip olmasının 86. yıldönümünde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte kamuoyuyla paylaşarak ‘YaşamHak’ projesini hayata geçirdik. Burada sırf kadın olduğu için katledilmiş kız kardeşlerimizin isimleri var. Biz bu projeyle tek bir kız kardeşimizin kirpiği yere düşmesin, kadınların feryadı havada asılı kalmasın istiyoruz, kadına yönelik şiddeti sona erdirmek istiyoruz. ‘Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ diyenler, kadına şiddeti sonlandıramaz. Çünkü şiddetin temelinde kadın ve erkeğin eşit olmadığına dair inanç vardır. Onun için eşitlik karşıtı olanlar, kadınların şiddet sarmalı içinde yaşadığı ızdırabı görmezden ve duymazdan geliyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlar için birçok güzel sözü var. Onlardan birisi, bugünkü toplantımıza çok uyuyor. Demiş ki, ‘Bir toplum kadın ve erkek olmak üzere iki cinsiyetten oluşur. Mümkün müdür ki bir kütlenin yarısı yerlere zincirlenmişken diğer yarısı göklere yükselebilsin.’ Elbette mümkün değil, işte o yüzden biz ülkemizi kadın erkek yeniden yükselteceğiz. Yeniden laik, demokratik, aydınlık bir ülkeye dönüştüreceğiz. Bu nedenle bugün salonda aramızda olan erkekler de çok değerli. Çünkü bu sadece kadınların mücadelesi değil, aynı zamanda bir insan hakkı ve demokrasi mücadelesi” diye konuştu.
“YAŞAM EN TEMEL HAKTIR”
Onurlu bir mücadele yürüttüklerini ifade eden Nazlıaka, şu şekilde sürdürdü “Yaşam en temel haktır diyerek yola çıktığımız bu projede tabip odaları, barolar ile yaptığımız protokollerle şiddet mağduru olan kız kardeşlerimize ücretsiz hukuki, psikolojik danışmanlık ve tıbbi destek sunuyoruz. Bazı şehirlerde ticaret odalarıyla yaptığımız protokollerde kız kardeşlerimize iş imkanı, çocuklarına da burs sağlıyoruz. Zor zamanlarda kız kardeşimizin yanında oluyoruz. Yakın zamanda Samsun’da bir vaka oldu. Hepimizin yüreği yanmıştı. Bir kardeşimiz evladının gözü önünde şiddete maruz kalmıştı. O olay sonrasında il başkanımız, hastanede kız kardeşimizin yanındaydı. Biz bu projeyle birlikte, tüm şiddet mağdur kadınlarımızla dayanışmayı yükseltmek ve hastanelerde, karakollarda, duruşmalarda, savcılıklarda yanlarında olmak istiyoruz. Neden mi? Emine Bulut’u hepiniz tanıyorsunuz. 10 yaşındaki evladının gözü önünde ‘ölmek istemiyorum’ diyerek yaşamını kaybeden kız kardeşimiz. Emine Bulut, yaşamını kaybetmeden sadece 4 saat önce karakoldaydı biliyor musunuz? Belki biz o gün, onu tanıyor olsaydık bugün hayatta olacaktı. Ayşe Tuğba Aslan, 23 kez katiliyle ilgili savcılığa başvuruda bulunmuştu. Öldüğünde çantasından bir not çıktı, ‘Ben öldükten sonra mı beni koruyacaksınız?’ yazıyordu. Bizler bu davanın da takipçisiyiz. Duruşmalarda yanlarında olmayı da çok önemsiyoruz çünkü son derece adaletsiz kararlar çıkabiliyor. Sırf efendi durdu diye, takım elbise giydi diye, sırf kravat taktı diye iyi hal indirimleri veriliyor. Ve bunu öğrenmiş katiller onun için, katliamdan sonra takım elbise alıp gidiyorlar; hiç giymeyenler bile alıyor. Haberlerini alıyoruz, her yerde açıklıyoruz; hak ettikleri cezayı almaları için kamuoyu oluşturuyoruz. Bizim olduğumuz duruşmalarda sırf gece eve geç geldi diye, hamile olup sokaklarda dolaştı diye, kahkaha attı diye, kırmızı ruj sürdü diye, dar pantolon giydi diye ve yemeğe çok tuz koydu diye tahrik indirimi verilmiyor kadın katillerine. İşte bu yüzden davaların da sonuna kadar takipçisiyiz. Bazen hiç tahmin edemeyeceğiniz ufak dokunuşlar bir insanın hayatını, bir ailenin kaderini, bir çocuğun yaşamını değiştirebilir. Bu yüzden bu projeyi çok önemsiyoruz, il il mahalle mahalle şiddet mağduru olan arkadaşlarımızı ziyaret ediyoruz. Desteğe ihtiyaç duyan bütün kadınlarımız YaşamHak projemizin 444 82 85 numaralı çağrı merkezinden bizlere ulaşabilirler.”
DOLU DOLU PROGRAM
Nazlıaka ve beraberindeki heyet, proje tanıtım toplantısı öncesinde Çarşamba’nın Eğercili Mahallesi’ni ziyaret ederek biyokütle santral alanını inceledi ve yurttaşlarla bir araya geldi. Ardından Atakum Belediyesi iş birliği ile Atakum Belediyesi Vedat Türkali Eğitim Sanat ve Kültür Merkezi’nde “YaşamHak” projesinin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM üyesi Aylin Nazlıaka, CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, CHP Kadın Kolları MYK üyeleri Füsun Sökmez ile Nejla Kaçan, CHP Samsun Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, CHP İlkadım İlçe Başkanı Metin Telatar, CHP Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik, CHP Atakum İlçe Kadın Kolları Başkanı Emine Kandemir, İYİ Parti İlkadım İlçe Başkanı Burcu Işıtan Satar, İYİ Parti Atakum İlçe Başkanı Selen Gülhan Çam, Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, Av. Gülay Deveci, Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol, Samsun Tabip Odası Başkanı Funda Furtun, Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Neşe Kangüleç, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kadın katıldı. Toplantı sonrasındaysa Atakum Kadın Kooperatifi üyeleri ile bir araya gelen Nazlıaka, Av. Gülay Deveci’den kooperatif hakkında bilgi aldı. Ardından Samsun Tabip Odası’nı ziyaret etti ve burada “YaşamHak” projesi kapsamında ücretsiz destek sağlamak adına protokol imzaladı. Nazlıaka daha sonra CHP Samsun İl Başkanlığı’na da ziyarette bulundu, akabininde ise Tütün İskelesi’nden denize öldürülen kadınların anısına yazma bağlanmış çelenk bıraktı. Son olarak Nazlıaka, Kanal ATA’da ekranlarında canlı yayınlanan Gündem Özel programında CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, CHP Samsun Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Füsun Sökmez ve Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’nin de yer aldığı programda “YaşamHak” projesi konuşuldu.
YAŞAM HAKKI İÇİN MÜCADELE
Atakum Belediyesi Vedat Türkali Eğitim Sanat ve Kültür Merkezi’ndeki “YaşamHak” proje tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan CHP Samsun Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, “Aslında bugün bu salonda kadına şiddeti kadın cinayetlerini konuşuyor olmaktan son derece üzgün olduğumu belirtmek isterim. Türk kadını tarih boyunca kocasıyla, oğluyla, babasıyla, kardeşiyle yan yana ve omuz omuza bir yaşam mücadelesi verdi. 5 Aralık 1934 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı kazandırdı. Oysa bizler şimdi bu salonlarda, sokaklarda yaşam hakkını aramak için mücadele veriyoruz. Toplumların temel taşı insan ve ailemizdir. Herkes dil, din, ırk, cinsiyet felsefi inanç, mezhep ayrımı yapılmadan kanunlar önünde eşittir. Bizler, yarınlara güvenle bakabilmek ve huzur içinde yaşayabilmek, geleceğe umutla bakan çocuklar yetiştirmek istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Güneşli, aydınlık ve güzel günlerin çok yakında olduğu inancı ile hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.” diye konuştu.
“BİR ERKEK OLARAK UTANIYORUM”
Yaşamın ekmekten, sudan daha önemli olduğunu söyleyen. CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, “CHP Kadın Kolları Genel Başkanımız ‘Yaşam haktır’ diyerek yollara düştü. Eğer memleketin devamını idame ettirmek istiyorsanız, yaşam lazım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ilk defa, bazı ülkeler diktatörlükle yönetilirken, Türk kadını ilk defa seçme ve seçilme hakkına kavuştu. Aradan yıllar geçmiş, kadın mücadelesi yol kat etmiş; 21. yüzyılda dünya 5.0 teknolojisi konuşurken o bizim örnek olduğumuz karanlık dönemden çıkmış ülkeler kadın hakları ve demokrasi konusunda bir sürü yol almışken CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ‘Yaşam haktır’ diyor. Bundan utanıyoruz. Bu ülkeyi bu duruma getirenlerden utanıyoruz. 2021 yılında kadınımızın üzerindeki baskı ve şiddet devam ediyor. Bir erkek olarak utanıyorum, insan olarak utanıyorum. Kadınlar eşlerinden şiddet görürken birileri hala üç maymunu oynuyor. Ama enseyi karartmayacağız, cumhuriyetin evlatları var; sizler varsınız. Enseyi karartmayacağız çünkü Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve cumhuriyetçiler, Atatürkçüler görev başında hep birlikte bu ülkeyi aydınlık yarınlara taşıyacağız” ifadelerini kullandı.
“KADIN HER ALANDA ÖNE ÇIKMALI”
Yaşam hakkının doğuştan kazanılmış en temel insan hakkı olduğunu söyleyen Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, “21. yüzyılda yaşam hakkını konuşuyoruz. Yaşam hakkı kutsaldır. Yaşam hakkının kutsal olduğunu, kadının onların esiri olmadığını zerre kadar inançları varsa bilmeleri gerekiyor. Çünkü son 20 yıldır artan oranda kocası, ailesi, sevgilisi tarafından her gün 2-3 kadın öldürülüyor. Diğer şiddet türlerini saymıyorum. Çocuğa şiddet keza yine öyle. Biz batı demokrasisinden 100 yıl önce Türk Medeni Kanunu’yla kadına eşitliği, bağımsızlığı sağlamıştık. Ne oldu bize? Örgütlenemedik. Kadınlar örgütlenemedi. Erkek kadın dayanışması sağlanamadı. Demokratik aileyi oluşturamadık. Türk Medeni Kanunu’nun hakkını veremedik. 6248 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ kadına şiddeti, çocuğa şiddeti engelleyen Türk Ceza Kanunu’ndan daha aydın daha özellikleri olan bir kanun. İstanbul Sözleşmesi yaptık. Kadına şiddeti düzenleyen ve yasal hükümleri uluslararası hukukla güçlendirdik, çerçevelendirdik. İstanbul Sözleşmesi geri alınmasına rağmen siz kadınların vicdanında, yüreğinde yaşıyor. Tüm bunlara rağmen kadına şiddeti, kadına her türlü şiddeti sadece silahlı öldürmeye yönelik, güç gösterisine dayalı değil diğer insan hakları unsurlarının zedelenmesine ilişkin tüm şiddet unsurlarını engelliyoruz. Bunun bir tek yolu var o da örgütlenmek ve demokrasiyi birlikte yaşam biçimi haline dönüştürebilmek. Bu toplum, doğada insan bir kadın ve bir erkekten oluşuyor. Biri olmadan diğerini var sayamayız. Bunun hem kadının hem de erkeğin beyninde yer etmesi gerekiyor. Kadın olmadan erkeğin, erkek olmadan da kadının doğada var olma olanağı yoktur ve dolayısıyla insanlığın da doğada gelişim olanağı yoktur. Birlikte demokrasiyi oluşturmamız yaşam biçimi haline getirmemiz bunun için de örgütlenmemiz gerekiyor. Sadece siyasi partilerde değil hayatın her alanında örgütlenmemiz gerekiyor. Muhtar, belediye, milletvekili seçimlerinde kısaca siyasi hayatın her alanında kadınların öne çıkması gerekiyor. Ve bizim de kadın lehine ayrımcılıkla desteklememiz gerekiyor” dedi.
KADINLARA EKONOMİK ALANDA DESTEKLER
Atakum Belediyesi’nin kadın alanındaki çalışmaları hakkında da bilgi veren Başkan Deveci, şu şekilde sürdürdü: “Biz sizin kadın örgütlenmenizi destekliyoruz ve bütün kadın örgütleri ile iş birliği yapmaya çalışıyoruz. Belediyede cinsiyet eşitliği birimi oluşturduk. Hem belediye birimlerinde hem de mahallelerde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Kadının iş hayatında yer bulması için gayret gösteriyoruz.Tüm yöneticilerinin kadın olduğu bir kadın kooperatifi oluşturduk. Kadın emeğini pazara çıkaracak, ona değer katacak ve kendi ailesi içinde dinamik olarak güçlendirecek olaylar arıyoruz. Meslek edindirme kurslarımız var. Ayrıca bir sivil toplum örgütüyle iş birliği yaptık. Özellikle kırsal alanlardaki kadınlarımıza bu bölgenin büyükbaş hayvan türü olan 25 çift Jersey düvelerini temin ettik. Tümünü gelir düzeyi düşük, eşi vefat etmiş, çocuğu şehit olmuş gibi öncelikleri olan kadınlara veriyoruz. Kadınlarımız onların bakımını yapacak daha sonra doğum olunca dişi düveyi ihtiyaçlı diğer komşusuna vererek zincirleme hayvancılık daha doğrusu kadın üzerinden hayvancılık yapılacak. Bu uygulama ile kadının ekonomik gücünün artırılmasına destek vermeyi amaçlıyoruz. Bu proje her gün gelişiyor, yeni projeler ilave ediyoruz. Sizden tek istediğim şey hem kadın kooperatifinde, hem kent konseyi kadın meclisinde, hem de siyasi alanlarda üyesi olduğunuz partilerin kadın kollarında örgütlenmeniz. Kadın hakları zemininde örgütlenin. Zaten o yol sizi aynı adrese götürür. Başlangıç olduysa ufuktaki adres aynı olur. Kadın kollarının hem hukuki hem ahlaki hem de kutsal bir yürüyüşü var. O da ‘Hak yürüyüşü yaşam hak yürüyüşü’. Bundan daha haklı bundan daha insani bundan daha hukuki talep ne olabilir? Yaşam haktır. Yolunuz açık olsun.”
“CUMHURİYETE VEFA BORCUMUZ VAR”
Gümüşhacıköy Belediye Başkanı Zehra Özyol ise, “Hepinizi Hacı Bektaş-ı Veli’nin insan sevgisiyle, Mevlana’nın hoşgörüsüyle, Ulu Önderimizin ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözleriyle selamlıyorum. Burada sizlere belediye başkanı olarak sesleniyorsam bunu öncelikle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyum. Avrupa ülkelerinden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk kadın devrimcisidir bunu unutmayalım. Biz kadınlar Cumhuriyet’in kazanımlarını asla kaybetmeyeceğiz. Millet İttifakı’nı iktidara kadınlar taşıyacak. Bu bizim görevimiz. Her eğitimli kadının Cumhuriyet’e vefa borcu vardır. Yaşamak haktır, bize lütuf değildir. Kadın cinayetlerini ve çocuk istismarlarını kınıyoruz. Kadınlar çarşıda pazarda hamile hamile de dolaşacaklar, sahilde de yürüyecekler, miting alanında da olacaklar. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na selam olsun. Çünkü kadın kotasının yüzde 50 olması için TBMM’ye önerge verdi. Diğer siyasi partilerin de desteklemesini istedi. Çok teşekkür ediyorum” sözlerini kaydetti.
“KADINLAR ŞİDDET SARMALI İÇİNDE”
CHP Kadın Kolları’nın yurt genelinde yaptığı çalışmaları ve hedefleri anlatan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve PM üyesi Aylin Nazlıaka, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalizme karşı 102 yıl önce yaktığı o meşale halen bu salonda dipdiri yanıyor. Kuruluşun kenti, kurtuluşun aklı olan bu cumhuriyet kentinde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. İstanbul Sözleşmesi’nin fesih konusu henüz gündemde bile değilken kadına yönelik şiddetin nasıl bir sarmala dönüştüğünü, kadınların bu şiddet sarmalından kurtulamadıklarını görerek bir proje hayata geçirmeliyiz dedik ve 5 Aralık’ta kadının seçme ve seçilme hakkına sahip olmasının 86. yıldönümünde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte kamuoyuyla paylaşarak ‘YaşamHak’ projesini hayata geçirdik. Burada sırf kadın olduğu için katledilmiş kız kardeşlerimizin isimleri var. Biz bu projeyle tek bir kız kardeşimizin kirpiği yere düşmesin, kadınların feryadı havada asılı kalmasın istiyoruz, kadına yönelik şiddeti sona erdirmek istiyoruz. ‘Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ diyenler, kadına şiddeti sonlandıramaz. Çünkü şiddetin temelinde kadın ve erkeğin eşit olmadığına dair inanç vardır. Onun için eşitlik karşıtı olanlar, kadınların şiddet sarmalı içinde yaşadığı ızdırabı görmezden ve duymazdan geliyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlar için birçok güzel sözü var. Onlardan birisi, bugünkü toplantımıza çok uyuyor. Demiş ki, ‘Bir toplum kadın ve erkek olmak üzere iki cinsiyetten oluşur. Mümkün müdür ki bir kütlenin yarısı yerlere zincirlenmişken diğer yarısı göklere yükselebilsin.’ Elbette mümkün değil, işte o yüzden biz ülkemizi kadın erkek yeniden yükselteceğiz. Yeniden laik, demokratik, aydınlık bir ülkeye dönüştüreceğiz. Bu nedenle bugün salonda aramızda olan erkekler de çok değerli. Çünkü bu sadece kadınların mücadelesi değil, aynı zamanda bir insan hakkı ve demokrasi mücadelesi” diye konuştu.
“YAŞAM EN TEMEL HAKTIR”
Onurlu bir mücadele yürüttüklerini ifade eden Nazlıaka, şu şekilde sürdürdü “Yaşam en temel haktır diyerek yola çıktığımız bu projede tabip odaları, barolar ile yaptığımız protokollerle şiddet mağduru olan kız kardeşlerimize ücretsiz hukuki, psikolojik danışmanlık ve tıbbi destek sunuyoruz. Bazı şehirlerde ticaret odalarıyla yaptığımız protokollerde kız kardeşlerimize iş imkanı, çocuklarına da burs sağlıyoruz. Zor zamanlarda kız kardeşimizin yanında oluyoruz. Yakın zamanda Samsun’da bir vaka oldu. Hepimizin yüreği yanmıştı. Bir kardeşimiz evladının gözü önünde şiddete maruz kalmıştı. O olay sonrasında il başkanımız, hastanede kız kardeşimizin yanındaydı. Biz bu projeyle birlikte, tüm şiddet mağdur kadınlarımızla dayanışmayı yükseltmek ve hastanelerde, karakollarda, duruşmalarda, savcılıklarda yanlarında olmak istiyoruz. Neden mi? Emine Bulut’u hepiniz tanıyorsunuz. 10 yaşındaki evladının gözü önünde ‘ölmek istemiyorum’ diyerek yaşamını kaybeden kız kardeşimiz. Emine Bulut, yaşamını kaybetmeden sadece 4 saat önce karakoldaydı biliyor musunuz? Belki biz o gün, onu tanıyor olsaydık bugün hayatta olacaktı. Ayşe Tuğba Aslan, 23 kez katiliyle ilgili savcılığa başvuruda bulunmuştu. Öldüğünde çantasından bir not çıktı, ‘Ben öldükten sonra mı beni koruyacaksınız?’ yazıyordu. Bizler bu davanın da takipçisiyiz. Duruşmalarda yanlarında olmayı da çok önemsiyoruz çünkü son derece adaletsiz kararlar çıkabiliyor. Sırf efendi durdu diye, takım elbise giydi diye, sırf kravat taktı diye iyi hal indirimleri veriliyor. Ve bunu öğrenmiş katiller onun için, katliamdan sonra takım elbise alıp gidiyorlar; hiç giymeyenler bile alıyor. Haberlerini alıyoruz, her yerde açıklıyoruz; hak ettikleri cezayı almaları için kamuoyu oluşturuyoruz. Bizim olduğumuz duruşmalarda sırf gece eve geç geldi diye, hamile olup sokaklarda dolaştı diye, kahkaha attı diye, kırmızı ruj sürdü diye, dar pantolon giydi diye ve yemeğe çok tuz koydu diye tahrik indirimi verilmiyor kadın katillerine. İşte bu yüzden davaların da sonuna kadar takipçisiyiz. Bazen hiç tahmin edemeyeceğiniz ufak dokunuşlar bir insanın hayatını, bir ailenin kaderini, bir çocuğun yaşamını değiştirebilir. Bu yüzden bu projeyi çok önemsiyoruz, il il mahalle mahalle şiddet mağduru olan arkadaşlarımızı ziyaret ediyoruz. Desteğe ihtiyaç duyan bütün kadınlarımız YaşamHak projemizin 444 82 85 numaralı çağrı merkezinden bizlere ulaşabilirler.”