Atakum Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, 5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının yıl dönümü nedeniyle düzenlediği kahvaltı programıyla kadınlarla bir araya geldi. Vedat Türkali Eğitim, Sanat ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen kahvaltıya Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci ile Av. Gülay Deveci, Atakum Belediye Meclisi kadın meclis üyeleri, İYİ Parti Atakum İlçe Başkanı Selen Gülhan Çam, CHP Atakum Kadın Kolları Başkanı Emine Kandemir, Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, Atakum Belediyesi'nde görev yapan kadın birim müdürleri, kadın muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Programda kadın alanında çalışmalarını sürdüren sivil toplum kuruluşları ile Atakum Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü arasında yapılacak olan projeler de görüşüldü.
“ATAMIZA BORÇLUYUZ”
Programın açılış konuşmasını yapan Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Dilek Öztürk, “Bugün burada toplanma nedenimiz 5 Aralık Atatürk’ün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını vermesinin yıldönümü arifesinde olmamız ve Türk kadınının geldiği noktadan ona duyduğumuz minnet. Bugün biz burada toplanabiliyorsak, toplumun şekillenmesinde, karar mekanizmalarında bir görevimiz olabiliyorsa, kendimizi ifade edebiliyorsak ve bir topluluğunu temsil edebiliyorsak bunu Atamıza borçluyuz. Sadece bilmek ve anmak yetmeyecektir. Onun için üzerimize düşen görevi, kadını toplumumuzda olması gereken yere getirmeyi, en iyi şekilde yapmakla yükümlüyüz. Bu yükümlülüğü nasıl yerine getirebiliriz bugün burada siyaset ötesi bakış açısıyla, sivil toplumla kamunun bir arada olmasını sağlamak amacıyla toplandık. Hepinize bir arada olmayı sağladığınız için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“TÜRKİYE, SAMSUN’UN
KADINLARININ SESİNİ DUYSUN”
Kadınlara seslenen Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, “Sevgili kadınlar. Sevgili müdürümüz ‘Siyasi bir çalışma değil’ dedi ama dünya kurulduğundan, kadın erkek yaratıldığından beri kadın siyasetin temel öznelerinden bir tanesi. Siyasetin konusu kadın. O nedenle buradayız. 2.5 yıldır en önemsediğim toplantılardan birisi bu. 2.5 yıl öncesinde de hep kadın diyordum, şimdi de. Siyasetle veya ülkenin geleceğiyle ilgili elime ne zaman söz hakkı verilmişse orada hep kadının önemini ve önceliğini anlatıyorum. Bizim gibi zor koşullardan geçen ülkelerde, baskıcı yönetimlerin değiştirildiği dönemlerde ve ülkelerde kadın hep ön planda olmuştur. O ülkenin silahlı kuvvetleri, polisi ve askeri kendi kadınına elini uzatamamıştır. En yakın kanıtı Mısır’ın Tahrir Meydanı. Kadının öylesine büyük bir gücü vardır. Bu siyasi partilerden daha güçlü bir enerjidir, daha güçlü bir siyasetin paydaşıdır. Bir başka kutsal güç daha var: kadın ve çocuğu arasındaki o bağ. O bağı çözebilmiş, keşfedebilmiş bir bilim dalı yok. Çocuklarımızın geleceğini tüketiyoruz. Hem bizim coğrafyamızda hem de Orta Doğu coğrafyasında. Evet, o ülkelerde yaşayanların bastıkları toprakları var ama gelecekleri yok. Geleceklerini kim belirliyor belli değil. Hem bastığımız toprakların hem de doğurduğumuz çocukların geleceği için siyaset yapacaksınız. Hangi partideyse, siz mi kuracaksınız, derneklerinizle mi gireceksiniz bilmiyorum ama siz yapacaksınız. Anadolu’da bunun örnekleri var. Burası ilk adım kenti, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımının atıldığı kent burası, siz o kentin kadınlarısınız. Bu kentten yola çıkarak Anadolu kadınları çocuklarının yanına, cepheye gittiler. Onların mermilerini taşıdılar, onların cenazelerini kaldırdılar, çocuklarının mezarlarını bu ülkenin anaları kazdı. Türkiye’nin getirildiği bu noktada hepimizin sorumluluğu var. Hepinizden proje istiyorum. Derneklerinize tek tek geleceğim, daha sıkı çalışmalar yapacağız. Ben sizin, sizin çocuklarınızın yanında onların geleceğine ilişkin bedel ödeyen, mücadele eden kadın olarak görmek istiyorum. Kadının olduğu yerde duygu, sevgi ve mücadele olur. Çocuklarımızın insanca yaşayabileceği, huzurlu mutlu olabileceği bir ülkeyi kurmak boynumuzun borcu. Bunun için buradasınız. Burası ilk adım kenti, Türkiye Samsun’un kadınlarının sesini duysun” ifadelerini kullandı.
“BÜYÜK GÖREVİMİZ VAR”
Toplantının gerçekleşmesinde emeği olan herkese teşekkür eden Av. Gülay Deveci, “Ben bu Cumhuriyet’e birçok şeyi borçlu olan, Atatürk’ün bize 5 Aralık 1934’te vermiş olduğu seçme ve seçilme hakkını kullanan, kullanacak olan; onun sayesinde üniversiteyi okumuş bir kadınım. Çünkü yolumuzu o açtı. Özellikle bir kişiye daha teşekkür etmek istiyorum, beni büyüten kişiye, halama. Anne ve babam yurt dışındaydı. Çocukluğumdan itibaren bana söylediği tek şey şuydu: ‘Lütfen ayaklarının üstünde dur, ekonomik bağımsızlığını kazan. Evleneceksen ondan sonra evlen’ İyi ki öyle söylemiş, iyi ki o zihniyetle beni yetiştirmiş. Ben de kendimden sonraki nesilleri aynı şekilde yetiştirmeye çalışıyorum, yetiştirdiğime de inanıyorum. 8 yıl kadar üniversitede, Hukuk Fakültesi’nde ve Adalet Meslek Yüksekokulu’nda üniversite hocalığı yaptım. Oradaki öğrencilerime de, hiç kimsenin siyasi görüşüne, inancına karışmadan özellikle kadın öğrencilerime olmak üzere erkek öğrencilerime de toplumsal cinsiyet eşitliği zihniyetini yerleştirmeye çalışarak hocalık yaptım. Toplumsal cinsiyet eşitliği olmadan kadına, çocuğa, hayvana olan şiddeti engelleyemiyoruz. Bizim hepsinde büyük görevimiz var. Kadınlara özellikle toplumsal cinsiyet eşitliğini içselleştirmesini ve buna göre davranmamızı istiyorum. Biz haklarımıza ne kadar sahip çıkarsak, erkekler de sahip çıkacaktır.” dedi.
“EŞİTLİK İÇİN MÜCADELE EDİN”
Kadınların evlerinden çıkması gerektiğini söyleyen CHP Atakum Kadın Kolları Başkanı Emine Kandemir, “Cinsiyet eşitliğinden yanayım, feminizmi önemsiyorum. Gerçekten feminizmi yanlış anlıyorlar, kadın arkadaşlarımız da yanlış anlıyor erkek arkadaşlarımız da anlamıyor. Bu konunun üzerinde kadın derneklerinin durması büyük özlemim. Evde de, sokakta da eşit olacaksın, her yerde eşit olmaktan yanayım. Temsiliyet hakkında da yüzde 50’den taviz vermek istemiyorum. Bu benim şahsi fikrim ve kanaatim. Kadın arkadaşlarımdan şunu rica ediyorum: bulunduğunuz partilerde eşitlik için mücadele edin, talep edin. Talep etmezseniz, istemezseniz kimse size bu hakkı vermez. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e teşekkür ediyorum, biz istemeden bu hakkı bize verdiği için onun kıymetini bilemedik. Biz kadınlar bu değeri gerçekten anlayamadık” diye konuştu.
“ELİMİZDEKİLERİN DEĞERİNİ BİLMELİYİZ”
Kadınlarla bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu ifade eden İYİ Parti Atakum İlçe Başkanı Selen Gülhan Çam, “Her ne kadar bugün siyaset yapma amacıyla bir araya gelmesek de ben partimin kadına verdiği değeri ifade etmek bu gururu sizinle paylaşmak istiyorum. Ben bir kadın genel başkanı olan, partisinde yüzde 30 kadın kotası olan, partisinde kadın kolları ayrımı olmayan bir partinin ilçe başkanıyım. Çünkü kadın erkek eşitliğine inanan bir partinin mensubuyum. Kadın ve Aileden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı, il ve ilçe başkan yardımcılarımız var. Kadın olarak siyasetin içerisinde rahatlıkla olabilmenin gururunu yaşıyorum. Tabii ki temelinde bize bu hakkı tanıyan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyorum. Elimizdekilerin değerini bilmemiz gerektiğine inanıyorum, yıllar öncesinde bize bu hak tanınmışken kıyafetinden ötürü darp edilen kadınlara nasıl geldik bilmiyorum. Bu içimi çok acıtan bir durum. Bir kadın olarak sorumluluğumu yerine getirmek için buradayım. Çevremdeki çocuklar bir yurt dışı merakıyla eğitim hayatlarını sürdürüyorlar. Ben evladımdan uzak kalmak istemiyorum. Türkiye’nin yaşanabilir bir ülke olmasını istiyorum. Bunun için siyasette kadının önemi çok. Her biriniz emekler veriyorsunuz, kadın olarak sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerektiğini yürekten kabul edersek başarılmayacak bir şey yok. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Bu gün burada bunu görüyorum. Daha sık birlikte olmayı diliyorum” sözlerini kaydetti.
“ATAMIZA BORÇLUYUZ”
Programın açılış konuşmasını yapan Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Dilek Öztürk, “Bugün burada toplanma nedenimiz 5 Aralık Atatürk’ün Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını vermesinin yıldönümü arifesinde olmamız ve Türk kadınının geldiği noktadan ona duyduğumuz minnet. Bugün biz burada toplanabiliyorsak, toplumun şekillenmesinde, karar mekanizmalarında bir görevimiz olabiliyorsa, kendimizi ifade edebiliyorsak ve bir topluluğunu temsil edebiliyorsak bunu Atamıza borçluyuz. Sadece bilmek ve anmak yetmeyecektir. Onun için üzerimize düşen görevi, kadını toplumumuzda olması gereken yere getirmeyi, en iyi şekilde yapmakla yükümlüyüz. Bu yükümlülüğü nasıl yerine getirebiliriz bugün burada siyaset ötesi bakış açısıyla, sivil toplumla kamunun bir arada olmasını sağlamak amacıyla toplandık. Hepinize bir arada olmayı sağladığınız için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“TÜRKİYE, SAMSUN’UN
KADINLARININ SESİNİ DUYSUN”
Kadınlara seslenen Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, “Sevgili kadınlar. Sevgili müdürümüz ‘Siyasi bir çalışma değil’ dedi ama dünya kurulduğundan, kadın erkek yaratıldığından beri kadın siyasetin temel öznelerinden bir tanesi. Siyasetin konusu kadın. O nedenle buradayız. 2.5 yıldır en önemsediğim toplantılardan birisi bu. 2.5 yıl öncesinde de hep kadın diyordum, şimdi de. Siyasetle veya ülkenin geleceğiyle ilgili elime ne zaman söz hakkı verilmişse orada hep kadının önemini ve önceliğini anlatıyorum. Bizim gibi zor koşullardan geçen ülkelerde, baskıcı yönetimlerin değiştirildiği dönemlerde ve ülkelerde kadın hep ön planda olmuştur. O ülkenin silahlı kuvvetleri, polisi ve askeri kendi kadınına elini uzatamamıştır. En yakın kanıtı Mısır’ın Tahrir Meydanı. Kadının öylesine büyük bir gücü vardır. Bu siyasi partilerden daha güçlü bir enerjidir, daha güçlü bir siyasetin paydaşıdır. Bir başka kutsal güç daha var: kadın ve çocuğu arasındaki o bağ. O bağı çözebilmiş, keşfedebilmiş bir bilim dalı yok. Çocuklarımızın geleceğini tüketiyoruz. Hem bizim coğrafyamızda hem de Orta Doğu coğrafyasında. Evet, o ülkelerde yaşayanların bastıkları toprakları var ama gelecekleri yok. Geleceklerini kim belirliyor belli değil. Hem bastığımız toprakların hem de doğurduğumuz çocukların geleceği için siyaset yapacaksınız. Hangi partideyse, siz mi kuracaksınız, derneklerinizle mi gireceksiniz bilmiyorum ama siz yapacaksınız. Anadolu’da bunun örnekleri var. Burası ilk adım kenti, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımının atıldığı kent burası, siz o kentin kadınlarısınız. Bu kentten yola çıkarak Anadolu kadınları çocuklarının yanına, cepheye gittiler. Onların mermilerini taşıdılar, onların cenazelerini kaldırdılar, çocuklarının mezarlarını bu ülkenin anaları kazdı. Türkiye’nin getirildiği bu noktada hepimizin sorumluluğu var. Hepinizden proje istiyorum. Derneklerinize tek tek geleceğim, daha sıkı çalışmalar yapacağız. Ben sizin, sizin çocuklarınızın yanında onların geleceğine ilişkin bedel ödeyen, mücadele eden kadın olarak görmek istiyorum. Kadının olduğu yerde duygu, sevgi ve mücadele olur. Çocuklarımızın insanca yaşayabileceği, huzurlu mutlu olabileceği bir ülkeyi kurmak boynumuzun borcu. Bunun için buradasınız. Burası ilk adım kenti, Türkiye Samsun’un kadınlarının sesini duysun” ifadelerini kullandı.
“BÜYÜK GÖREVİMİZ VAR”
Toplantının gerçekleşmesinde emeği olan herkese teşekkür eden Av. Gülay Deveci, “Ben bu Cumhuriyet’e birçok şeyi borçlu olan, Atatürk’ün bize 5 Aralık 1934’te vermiş olduğu seçme ve seçilme hakkını kullanan, kullanacak olan; onun sayesinde üniversiteyi okumuş bir kadınım. Çünkü yolumuzu o açtı. Özellikle bir kişiye daha teşekkür etmek istiyorum, beni büyüten kişiye, halama. Anne ve babam yurt dışındaydı. Çocukluğumdan itibaren bana söylediği tek şey şuydu: ‘Lütfen ayaklarının üstünde dur, ekonomik bağımsızlığını kazan. Evleneceksen ondan sonra evlen’ İyi ki öyle söylemiş, iyi ki o zihniyetle beni yetiştirmiş. Ben de kendimden sonraki nesilleri aynı şekilde yetiştirmeye çalışıyorum, yetiştirdiğime de inanıyorum. 8 yıl kadar üniversitede, Hukuk Fakültesi’nde ve Adalet Meslek Yüksekokulu’nda üniversite hocalığı yaptım. Oradaki öğrencilerime de, hiç kimsenin siyasi görüşüne, inancına karışmadan özellikle kadın öğrencilerime olmak üzere erkek öğrencilerime de toplumsal cinsiyet eşitliği zihniyetini yerleştirmeye çalışarak hocalık yaptım. Toplumsal cinsiyet eşitliği olmadan kadına, çocuğa, hayvana olan şiddeti engelleyemiyoruz. Bizim hepsinde büyük görevimiz var. Kadınlara özellikle toplumsal cinsiyet eşitliğini içselleştirmesini ve buna göre davranmamızı istiyorum. Biz haklarımıza ne kadar sahip çıkarsak, erkekler de sahip çıkacaktır.” dedi.
“EŞİTLİK İÇİN MÜCADELE EDİN”
Kadınların evlerinden çıkması gerektiğini söyleyen CHP Atakum Kadın Kolları Başkanı Emine Kandemir, “Cinsiyet eşitliğinden yanayım, feminizmi önemsiyorum. Gerçekten feminizmi yanlış anlıyorlar, kadın arkadaşlarımız da yanlış anlıyor erkek arkadaşlarımız da anlamıyor. Bu konunun üzerinde kadın derneklerinin durması büyük özlemim. Evde de, sokakta da eşit olacaksın, her yerde eşit olmaktan yanayım. Temsiliyet hakkında da yüzde 50’den taviz vermek istemiyorum. Bu benim şahsi fikrim ve kanaatim. Kadın arkadaşlarımdan şunu rica ediyorum: bulunduğunuz partilerde eşitlik için mücadele edin, talep edin. Talep etmezseniz, istemezseniz kimse size bu hakkı vermez. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e teşekkür ediyorum, biz istemeden bu hakkı bize verdiği için onun kıymetini bilemedik. Biz kadınlar bu değeri gerçekten anlayamadık” diye konuştu.
“ELİMİZDEKİLERİN DEĞERİNİ BİLMELİYİZ”
Kadınlarla bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu ifade eden İYİ Parti Atakum İlçe Başkanı Selen Gülhan Çam, “Her ne kadar bugün siyaset yapma amacıyla bir araya gelmesek de ben partimin kadına verdiği değeri ifade etmek bu gururu sizinle paylaşmak istiyorum. Ben bir kadın genel başkanı olan, partisinde yüzde 30 kadın kotası olan, partisinde kadın kolları ayrımı olmayan bir partinin ilçe başkanıyım. Çünkü kadın erkek eşitliğine inanan bir partinin mensubuyum. Kadın ve Aileden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı, il ve ilçe başkan yardımcılarımız var. Kadın olarak siyasetin içerisinde rahatlıkla olabilmenin gururunu yaşıyorum. Tabii ki temelinde bize bu hakkı tanıyan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyorum. Elimizdekilerin değerini bilmemiz gerektiğine inanıyorum, yıllar öncesinde bize bu hak tanınmışken kıyafetinden ötürü darp edilen kadınlara nasıl geldik bilmiyorum. Bu içimi çok acıtan bir durum. Bir kadın olarak sorumluluğumu yerine getirmek için buradayım. Çevremdeki çocuklar bir yurt dışı merakıyla eğitim hayatlarını sürdürüyorlar. Ben evladımdan uzak kalmak istemiyorum. Türkiye’nin yaşanabilir bir ülke olmasını istiyorum. Bunun için siyasette kadının önemi çok. Her biriniz emekler veriyorsunuz, kadın olarak sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerektiğini yürekten kabul edersek başarılmayacak bir şey yok. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Bu gün burada bunu görüyorum. Daha sık birlikte olmayı diliyorum” sözlerini kaydetti.