Atakum Belediyesi Kadınların Yanında

TAKİP ET

Atakum Belediyesi ve Türk Kadınlar Birliği Samsun Şubesi iş birliği ile kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında ''Yaşamı ve Umudu Birlikte Koruyacağız'' başlıklı panel gerçekleştirildi

Atakum Belediyesi ve Türk Kadınlar Birliği Samsun Şubesi iş birliği ile kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında ‘’Yaşamı ve Umudu Birlikte Koruyacağız’’ başlıklı panel gerçekleştirildi. Panelde konuşan Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, “Kadınların örgütlü güçlerini ortaya çıkarabilmesi için ne türden bir ihtiyaç varsa Atakum Belediyesi tartışmasız, protokolsüz o sürecin yanında” dedi.

Atakum Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetler Müdürlüğü ile Türk Kadınlar Birliği Samsun Şubesi iş birliğiyle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Etkinlikleri kapsamında ‘’Yaşamı ve Umudu Birlikte Koruyacağız’’ başlıklı panel gerçekleştirildi. 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde Vedat Türkali Eğitim, Sanat ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, CHP Samsun Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, CHP Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik, Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Neşe Kangüleç, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, muhtarlar ve Atakumlular katıldı. Moderatörlüğünü Atakum Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetler Müdürü Dilek Ulusoy Öztürk’ün yaptığı panelde kadına uygulanan şiddet konusunda farkındalık yaratmak ve şiddetle mücadelede yapılabilecek çalışmalar psikolojik, hukuksal ve toplumsal açıdan ayrıntılı bir şekilde ele alındı.


“İNDİRİMLER CESARETLENDİRİYOR”
Programın açılış konuşmasında 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nün tarihsel gelişimini anlatan Türk Kadınlar Birliği Samsun Şube Başkanı Ayşe Çubukçuoğlu, “25 Kasım 1960’ta Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kız kardeş Patria, Minerva ve Maria Mirabel’in cesetleri bir uçurumun dibinde bulundu. Tecavüz edilerek vahşice öldürüldüler. Çünkü diktatörlüğe karşı geliyorlardı. Bütün dünyada tepki toplayan bu olaydan yıllar sonra Birleşmiş Milletler 1999 yılında 25 Kasım’ın kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için uluslararası mücadele günü olarak benimsenmesine karar verdi. Dünyada yapılan bir araştırmada ruhsal hastalıkların erkeklerden daha çok kadınlarda görüldüğü ortaya çıkmıştır. Depresyon, kaygı bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu kadınlarda iki kat daha fazla kendini gösteriyor. Kadınların ne yapması, nasıl davranması, ne kadar eğitim alacağı, parasını nasıl harcayacağı, nasıl giyineceği, kiminle evleneceği hatta kaç çocuk doğuracağı gibi yaşamın temel belirleyicileri bile aile içindeki erkekler tarafından dikta ediliyor. Kadına yönelik şiddet sonucunda kadınların bedensel, ruhsal, cinsel ve üreme sağlıkları bozulmakta hatta gebelik ve annelik dönemlerinde sağlık problemleriyle karşılaşmaktadırlar. Araştırmalar, yoksul, az okumuş, ekonomik özgürlüğü olmayan kadınların daha çok şiddete maruz kaldığını göstermektedir. Bu yüzden kadınların, kız çocuklarının eğitimi önemli ve zaruridir. Kadına yönelik şiddetin azaltılmasının tek yolu, kadınların sosyal konumlarını yükseltmekten geçmektedir. Bunun için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması önemli ve gereklidir. Şu an, yargıda olan pek çok kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz davalarının etkin şekilde yürütülmediği hatta haksız tahrik ya da iyi hal indirimleri uygulanarak suçları daha çok cesaretlendirme şekline dönüştüğünü görüyoruz” diye konuştu.
“ÇOCUK VE KADIN HAKLARI KORUNMALI”
Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, insan hakkının doğuştan elde edilen, insan olma özelliklerinden kaynaklanan bir hak olduğunu belirterek, “Kadın hakkı, çocuk hakkı ve diğer insanı insan yapan değerler insan hakları şemsiyesi altında derlenip toparlanmıştır. İnsan hakkı genel bir kavramdır. Hem bizim yasalarımızda koruma altına almıştır hem de uluslararası hukukun koruması altındadır. Ama asıl korunması gereken çocuk ve kadın haklarıdır. Buna da sadece mevzuat ve uluslararası sözleşmeler yetmez farkındalık ve örgütlenme gerektirir. ‘Ben kadınım, ben olmazsam o aile olmaz; aile olmazsa o ülkede demokrasi olmaz. Biz toplumun temel taşıyız’ diyebilen bir örgütlülük anlayışı gerektirir. Hep bunu hissettirmeye çalışıyorum. Bugün de bu panelin temelinde yine kadın, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi var. Bunu her yerde, böyle günleri beklemeden sürekli vurgulamalıyız. Atakum Belediyesi, tüm kadın örgütlenmelerine ve çalışmalarına paydaş. Kadınların örgütlü güçlerini ortaya çıkarabilmesi için ne türden bir ihtiyaç varsa Atakum Belediyesi tartışmasız, protokolsüz o sürecin yanında” ifadelerine yer verdi.
‘’ŞİDDETİN NORMALLEŞTİRİLMESİ
DEVAMINDA ETKİLİ’’
Türk Kadınlar Birliği’nden Uzman Psikolog Saime Çağlı, ‘’Şiddet Nedir, Şiddet Türleri ve Şiddetin Birey Üzerindeki Etkileri’’ konulu sunumunda şiddetin devam etmesinde kalıplaşmış fikirlerin etkisine değinerek şu ifadelere yer verdi: ‘’Türkiye’de her 10 kadından 3’ü fiziksel şiddete her 2 kadından biri duygusal, her on kadından biri de cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Bunu normal kabul edip görmezden gelenleri de katarsak bu oranlar biraz daha yükselir. Yapılan çeşitli araştırmalarda şiddetin doğasının aslında erkeklerin doğasıyla ilintili olduğu söylenmektedir. Buna katılmayacağız. Şiddetin doğası erkeğin kişiliği, kimliği, yapısı olamaz. Ancak şizofreni, paranoid şizofreni gibi ruhsal bozukluklardan veya kişilik bozukluklarından olabilir. Şiddet uygulayan kişilerde patoloji var. Uyuşturucu ve alkol kullanımı da şiddet uygulayan kişilerin tipik özellikleri diyebiliriz. Eğer aile içinde şiddete maruz kaldıysanız, siz maruz kalmasanız bile tanık olduysanız şiddet davranışı size normal gelir. Bir karikatür var. Adam kadını dövüyor, kadın çocuğu dövüyor, çocukta ayıcığını dövüyor. Şiddet maalesef bizim kültürümüzde eğitim aracı olarak da kullanılıyor. Toplumsal olarak şiddetin hoş görülmesi normal kabul edilmesi şiddetin devamında oldukça etkili diyebiliriz. Kadına olan şiddetin en önemli nedeni erkek egemen ideoloji oluşturmaktadır. Kadına yönelik şiddeti üreten dinamikler yalnızca aile içinden değil, toplumun hukuksal, ekonomik, geleneksel,siyasal ve eğitimsel yapı içindeki ayrımcı ve kadını erkeğe bağımlı kılan mekanizmalardan kaynaklanmaktadır.”
“SUÇA ORTAK OLUP SUSMAYALIM”
Samsun Şiddet Önleme ve İzleme Merkez (ŞÖNİM) Müdürü Sosyal Hizmet Uzmanı Tuğba Talay Tacar, ŞÖNİM’in çalışmaları hakkında bilgi verdiği konuşmasında, “Dünyada yaşanan her türlü kriz, bunalım, buhran kadınları doğrudan etkiliyor. Covid19 pandemisinde, karantina sürecinde kadınların çok daha fazla şiddete maruz kaldığı yönünde gayriresmi haberler gelmeye başladı. Evet, bu mümkündür. Özellikle stres sonrasında kadınların bu ortamlardan çok daha fazla etkilendiğini söyleyebiliriz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın öncelikli çalışmaları politika geliştirme yönünde. Devlet politikası haline getirdiğiniz bir konu tabanda pek çok kadının hayatını kurtaracak duruma gelebiliyor. Kadına yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili eylem planları var. Sadece ulusalda değil, illere indirgenmiş düzeyde planlar var. Yani illerin kendi sorunlarını belirleyip o sorunlar üzerinden çözüm üretilecek mekanizmaları harekete geçirecek planlar oluşturuldu. Samsun’da 2007 yılından itibaren il eylem planlarıyla bu çalışma sürdürülüyor. Hepimizin bu alanda sorumluluğu var. Sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları, belediyeler…Hepimiz aynı gemide yol alıyoruz ve hepimizin canı yanıyor. O yüzden hep beraber iş birliği içerisinde bu suça ortak olmayıp susmayalım. 183 danışma hattının kullanılması konusunda sizin desteğinizi istiyorum. 183, bir ihbar hattıdır. Sadece kendiniz için değil, şiddete maruz kaldığını düşündüğünüz herhangi birisi için isminizin gizli tutulmasını talep ederek ihbarda bulunabilirsiniz. Saha koordinasyon uzmanları bizimle bağlantıya geçerler ve biz vakaya ulaşarak rehberlik hizmeti yaparız veya onu koruma altına almaya çalışırız” dedi.
MADDİ İMKANI OLMAYANLAR İÇİN
ÜCRETSİZ AVUKATLIK HİZMETİ
‘’Şiddetin Önlenmesine Yönelik Hukuki Yaptırımlar’’ başlıklı sunumunda bireylerin şiddet karşısında ne tür haklara sahip olduğunu bilmesi gerektiğini vurgulayan Samsun Barosu’ndan Av. Merve Çiftci Davran, ‘’Aslında şiddet sadece eşler, sevgililer ya da partnerler arasında değil; her yerde var. Şiddete karşı başvurabileceğimiz en önemli kanun 6284 sayılı kanun. Biz bu kanunla hangi imkanlardan faydalanabiliyoruz? Öncelikle şiddet uygulayanın evden uzaklaşmasını, iş yerimize gelmemesini talep edebiliriz. Telefonunuzu rahatsız ediyorsa dijital şiddet çok gündemde bunların engellenmesini sağlayabiliriz. Hakaret ediyorsa uzaklaştırma talep edebiliriz. Polis ya da bekçi olsa bile silah taşıyorsa bunları ruhsatla polise teslimini sağlayabiliriz. Çocukları kullanarak şiddet uygulanmasını engellemek için hem geçici velayet hem de çocuklara karşı uzaklaştırma talep edebiliriz. Oturduğumuz ev eğer bize ait ise satılmasını önleyebiliriz. ’Sağlık sigortamız yok, param yok. Ne yapacağım ben eşim olmadan yapamam’ diye bir şey yok. Kanunda sağlık sigortamız olmasa bile genel sağlık sigortasından faydalanabileceğimiz ayrıca belediyelerin verdiği maddi yardımlardan bağımsız 6284 sayılı kanunla ilintili olarak maddi yardım talebinde bulunabilirsiniz. Barınma yeri, eğer ciddi bir tehdit varsa yakın koruma talep edebilirsiniz. Başvuruları dilekçeyle aile mahkemesine, savcılığa, kaymakamlıklara, valiliğe, karakollara, ŞÖNİM’e ücretsiz olarak yapabilirsiniz. Ama benim tavsiyem öncelikle bir avukata danışmanız. Maddi imkanınız yoksa da biz Samsun Barosu Adli Yardım Komisyonu ve Bürosu olarak ücretsiz şekilde avukat temin edebiliyoruz’’ diye konuştu.
KADES UYGULAMASI TÜM KADINLARIN
TELEFONUNDA OLMALI
Kadın Destek Uygulaması (KADES) hakkında önemli bilgiler veren Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Biriminde görevli Esra Baloğlu uygulamanın her kadının cep telefonunda olması gerektiğini belirterek, ’’Cep telefonlarına KADES Uygulamalarını yüklemelisiniz çünkü ne zaman şiddetle karşı karşıya kalacağımızı bilemeyiz Telefon açacak durumumuz olmayabilir. Bu şartlarda tek tuşla kolluk kuvvetlerine en hızlı sürede ulaşmayı hepimiz isteriz. Oldu ki tatildesiniz ve bulunduğunuz bölgeyi tanımıyor, mahalle sokak bilmiyorsunuz. Şiddete maruz kaldığınızda kendi KADES’inizden bulunduğunuz bölgenin konumunu kolluk kuvvetlerine bildirebilir, başkasına da yardımda bulunabilirsiniz. Bu yüzden tüm kadınlara bu uygulamayı indirmeyi hedefliyoruz. Kendiniz indirin, etrafınızdakilere aynı şekilde kız çocukları için indirtin. Android ve İOS yazılımı bulunan telefonlarda KADES destek uygulaması indirilebilir’’ dedi. KADES’in çalışmalarını gösteren fragmanların yayınlanmasının ardından katılımcıların soruları cevaplandırıldı.
‘UYUMA’ TANITILDI
Programda ayrıca Samsun Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipi görevlileri İçişleri Bakanlığı’nın projesiyle Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile mücadele etmek amacıyla uygulanmaya başlanan ‘’Uyuma İhbar Hattı’’ hakkında bilgi verdi.